Kesk İzmir’den Bütçe Protestosu: “Saray, Harp ve Kira Bütçesini Kabul Etmeyeceğiz”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri bugün İzmir’de toplanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen 2023 bütçesini protesto etti. “Sermayenin değil, işçinin bütçesi” sloganları atan yetkililer, “Halkın ve emeğin bütçe hakkı yok sayılarak yapılan saray, harp ve kira bütçesini sembolik yöntemlerle asla kabul etmeyeceğiz” dedi. İktidarın bazı kesimlere kaynak aktarması, tamamen seçime endeksli olması ve vereceklerini kaşık kaşık toplaması anlamına geliyor.” açıklama yaptı.
KESK üyeleri, İzmir Konak Meydanı’nda bir araya gelerek TBMM’de görüşülen 2023 bütçesini protesto etti. Kamu emekçileri, “Ya tek başımıza ya da hiçbirimiz kurtuluş yok”, “Sermayeye değil bütçe işçiye” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atarak hükümete tepki gösterdi.
“KİMİN KAYNAKLARI FAYDA İÇİN KULLANILIYOR?”
KESK İzmir Şubeleri Platformu Transfer Sözcüsü Mustafa İtimat basın açıklaması yaptı. İtimat dedi ki:
“Halkın ve emekçinin bütçe hakkı hiçe sayılarak sembolik oylamayla yapılan saray, harp ve kira bütçesini asla kabul etmeyeceğiz. Bu bütçede ne görüyoruz. Kaynaklar ve gelirler kimden, kimin için kullanılıyor? Fakirden alıp zengine verme politikasının en temel aracı olarak bütçeler kullanılmaktadır.Çünkü bütçelerin ana kaynağını oluşturan vergilerin tüm yükü kamuya, özellikle de biz işçilere aktarılırken vergi muafiyeti, muafiyet, af, indirim, teşvik ve Hazine garantileri ile zenginler ve işverenler korunmaktadır.Örneğin 2021 yılında tahsil edilmesi hedeflenen her 100 TL’lik verginin 25 TL’sinden sermaye lehine vazgeçilmiştir. .Toplanan vergiler artık bize yol, su, elektrik diye iade edilmiyor, aksine yol, su, köprü, tünel, alsak da almasak da şehir hastanesi, yol, sözde Kamu Mahremiyeti te Ortaklık (PPP) projeleri Köprü ve tünel yapan firmalara Hazine garantisi olarak Döviz Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılmaktadır. Kamu hizmetlerine ayrılan kaynaklar ve yatırımlar giderek azaltılmakta, sağlık ve eğitim başta olmak üzere kamu hizmetleri pazarlanmaktadır.
“ASGARA ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA”
2023 bütçesi faiz bütçesidir. AKP, MHP iktidar bloğu son yıllarda faize anaparayı yakalayabilecek oranda kaynak ayırıyor. Faiz giderleri için bütçeden KKM’ye ayrılan tutar hariç 566 milyar TL ayrıldı. Bu da faiz giderlerini bütçede üçüncü sıraya getiriyor. İktidarın faize karşı olduğunu her fırsatta dile getirmesinin büyük bir yalan olduğu bütçede açıkça görülüyor. 2023 bütçesi aynı zamanda bir seçim bütçesidir. Devletin bazı kesimlere bir ölçü kaynak aktarmasının tamamen seçime endeksli olduğu, vereceklerini kaşıkla kepçeyle toplayacağı da değerleme oranlarından anlaşılmaktadır. 2023 bütçesinde toplanacak her 100 TL verginin en az 15 TL’si silahlanmaya harcanacak. Millete, işçiye, sermayeye, patronlara sırtını dönen bu bütçelerle nereden nereye geldiğimiz ortada. Hayat pahalılığı ve işsizlik kronik hale geldi. Türkiye bir ‘Asgari Ücret Ülkesi’ cehennemine çevrildi. 20 yıl önce asgari ücretin 3,25 katı olan kamu çalışanı maaşı bugün 1,8 katına indi. Ortalama bir kamu çalışanının taban maaşı artık taban fiyatın altına düştü. En düşük kamu emekli maaşı 3 bin 500 TL civarında. Bu koşullarda taban fiyat halen açlık eşiğinin altında tartışılıyor. Ancak 2023 Ocak ayında açlığın bitişi 8 bin 600 TL olarak öngörülüyor.